Panik atak, aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir. Çoğu zaman kriz olarak adlandırılır. Aniden başlar, giderek şiddetlenir ve 10 dakika içinde şiddeti en yoğun düzeye çıkar; çoğu zaman 10-30 dakika devam ettikten sonra kendiliğinden geçer.
Panik atak gerçek bir tehlike veya görünürde belirgin bir neden olmamasına rağmen şiddetli fiziksel belirtilerle kendini gösteren yoğun korku atağıdır. Panik atak anı çok korkutucudur, kişi kalp krizi geçirdiğini veya öleceğini düşünebilir. Bir çok insan hayatları boyunca bir ya da iki panik atak geçirebilir. Ancak panik ataklar sürekli tekrarlıyorsa panik bozukluğundan bahsedilir.
Panik atak nedenleri nelerdir?
- Genetik faktörler: genetik yatkınlık çevresel faktörler ile birleştiğinde panik atak ortaya çıkabilir.
- Kimyasal ajanlar: Bazı ilaçlar ve karbondioksit panik atağı ortaya çıkarabilir.
- Anatomik bozukluklar: Beyin sapında bulunan mavi nokta olarak adlandırılan bölgenin görevini tam olarak yapmamasından dolayı sürekli korku hali yaşanabilir.
- Beyinde bulunan GABA, serotonin, noradrenalin gibi maddelerdeki dengesizlikler. Psikiyatride kullanılan ilaçlar bu maddelerdeki dengeyi sağlar.
- Antidepresan ilaçlar: İlk başlandıklarında panik atak belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilirler.
- Kafein, sigara, alkol ve uyuşturucu maddeler panik atak sıklığını artırabilirler.
- Sakinleştirici ilaçların aniden bırakılması panik atağı tetikleyebilir.
- Hızlı soluk alıp vermek panik atağı başlatabilir.
- Kişilik yapısı: Çekingen, histerik, borderline ve obsesif kompülsif kişilik özelliklerine sahip insanlarda panik atak daha sık gözlenmektedir.
- Sevilen birinin kaybı gibi ağır duygusal travma.
- Cinsel saldırı altında kalmak.
- Boşanma.
- Çocukken istismara uğramak.
PANİK ATAKTA İLAÇ TEDAVİSİ
Panik atağın ortaya çıkardığı sorunlar neler?
Panik bozukluk yaşanınca kişinin sosyal ve akademik işlevselliği düşünce, bu tabloya depresyon ekleniyor. Özellikle hastalık tanınmadığı zaman bu oluyor, tanındıktan sonra ise depresyon gelişmiyor.
İLAÇ TEDAVİSİ:
İlaç tedavisinde antidepresan ilaçlar kullanılıyor. Artık ilaçlar çok gelişti. Okuyan, çalışan insanlara yönelik ilaçlar kişiyi uyuşturmuyor, donuklaştırmıyor ve yan etkileri bakımından çok rahat ilaçlar bunlar.
Terapi sürecine dönersek; dinamik ve analitik terapi nedir?
Dinamik yönelimli terapiler biraz farklıdır. Çok düzenli görüşmeler şeklide olmalı ve asla ara vermeden, haftada bir ya da iki kez yapılmalıdır. Dinamik terapi psikanalitik terapi diye adlandırılıyor. Kişinin, kişilik özelliklerini anlamaya yönelik, kendisinden kaynaklanan güçlükler nelerdir, kişilik yapısında olması gereken değişimler ne olmadır? konularına açıklık getiren serbest çağrışımlı bir terapi bu. Terapistin daha uzun süre dinlediği, katılımının az olduğu bir teknik. Burada süre uzun ve en az 1-1.5 yıl gibi sürüyor, hatta 6-7 yılı da bulabiliyor. Bu terapinin uygulanmasında güçlükler var çünkü terapistin bu konuda özel eğitim almış olması gerekiyor, hasta için de hem vakit, hem maliyet açısından sürdürmek zorlayıcı olabiliyor ama bazı durumlarda kesinlikle gerekiyor.
Bilişsel Davranışçı Terapiler
Obsesif kompulsif bozukluklar, panik bozukluklar gibi sorunlarda uygulanan bilişsel terapiler var. Burada hedef alınan şeyler zihindeki olumsuz düşüncelerdir. Panik atakla ilgili olarak örneğin, ‘bu atak beni öldürecek, çıldıracağım’ gibi korkuların daha sağlıklı düşüncelerle yer değiştirmesi sağlanır. Kişinin kaçınmaları varsa bu durumda da davranışçı boyut devreye girer ve kişinin bunların üzerine adım adım gitmesi sağlanır. Bunu da kişi haftalık seanslarda belirlenen ödevleri uygulayarak gerçekleştirir ve aşmaya çalışır. Gerektiğinde terapistten yardım ister, burada öğrenme mekanizmaları devreye sokuluyor.